
Şakir Paşa ailesinin sanat tarihine bir lütuf olduğunu düşünmüşümdür her zaman. Ailenin her bir üyesinin benim için yeri ve değeri çok ayrıdır.
Aliye Berger de onlardan biri... Çocukluğunda bile boynunda ipek şalla dolaşan ,uçarı, aklına eseni yapan çılgın Aliye Berger... Ailenin trajik geçmişi onun sanatını da , tıpkı diğer aile üyelerinde olduğu gibi adeta şekillendirmiş. Onun özgün baskılarına, gravürlerine ya da resimlerine baktığımda her zaman hayatına yer etmiş acıları, sevinçleri, anıları ve yaşamından kesitleri görür gibi oluyorum. İç dünyası, gravürlerinde dışavuruyor sanki. Bazen fantastik, bazen gerçekçi ; ama her zaman kendi içinde olan çırpınışları var orada. Ve elbetteki o büyük aşkı Karl Berger...
Bir kaç baskı ve karışık teknik resimleri ile selamlıyorum Aliyoşayı; iyi ki doğmuş. İyi ki aşkını, acılarını, mutluluklarını yaşamış, var olmuş ve var etmiş.
Comments